Renault-Samsung Motors ortaklığının ilk ürünlerinden biri olan birinci nesil Koleos kötü bir otomobil olmamasına rağmen Avrupa’da ve ülkemizde fazla ilgi görmemişti. 2008-2015 yılları arasındaki ömründe 2 defa makyajlandı ve 2015 yılında üretimden kaldırıldı. 2 yıl kadar Koleos konusunda sessiz kalan Renault 2017 yılında sessizliğini bozarak 2.nesil Koleos’u piyasaya sürdü. Nissan X-Trail altyapısı üzerine inşa edilen otomobil Türkiye’de 1.6 dCi ve 2.0 dCi olmak üzere iki farklı dizel motor seçeneğiyle satışa sunuluyor.
Girizgahı bitirdik, gelelim Yeni Koleos’un testine;
Koleos’un iç mekanında Yeni Megane’dan ve Talisman’dan fazlasıyla aşina olduğumuz bir tasarımla karşılaşıyorum. 8.7” dikey Teslavari ekran, TFT led göstergeler burada da kendine yer bulmuş. Malzeme kalitesi genel anlamda standartları karşılıyor. Konsolun ve kapıların (hem ön hem arka) üst kısmında yumuşak malzeme kullanılmış. Torpido bölgesi ve diğer alt kısımlarda sert plastik kullanılmış. Kapı içlerindeki kol dayamalarda kullanılan yumuşak deri malzeme de kaliteli hissettiriyor. Konsolun köşelerinde yer alan deri kaplı tutamakların üstündeki beyaz dikişler şık gözüküyor. İç mekanda işçilik kalitesini bazı noktalarda biraz zayıf bulsam da kötü diyemem.
Koleos eşya gözü konusunda resmen şov yapıyor. 😀 Orta kolçak ileri-geri ayarlanabiliyor ve içi oldukça geniş. USB, AUX ve SD kart girişi kolcağın içinde. Orta konsolda yer alan bardaklıklar yeterince büyük ve ısıtma-soğutma fonksiyonları da mevcut. Ön ve arka kapı içi ceplerin hacmi yeterli. Arka koltukta sunulan kolçakta da bardaklık mevcut. Gözlük kabının içi kumaş kaplı bu sayede gözlük camları çizilmeyecektir.
R-Link 2 adlı 8.7” dokunmatik ekran son derece başarılı bir sistem. Çözünürlüğü ve dokunmatik hassasiyeti yeterince iyi. Ekrandan aracın ambiyans ışıklarının rengini ve gösterge tasarımlarını değiştirebiliyorsunuz.
Koleos iç hacim genişliği konusunda benden tam not alıyor. Yazının başında, otomobilin Nissan X-Trail üzerinden geliştirildiğini bahsetmiştim. Koleos’ta X-Trail’daki gibi 7 koltuk seçeneği yok bu yüzden mühendisler otomobilin iç genişliğini rahatça kullanabilmişler. Hem önde hemde arkada oldukça geniş bir yaşam alanı sunuyor. Arka koltuklar ferahlık adına biraz yükseğe konumlandırılmış olmalarına rağmen diz ve baş mesafesi son derece iyi. Çok uzun boylular bile Koleos’un arka koltuğunda rahat rahat uzun yolculuğa çıkabilirler. Arka havalandırmaların olduğu kısımda USB girişleri unutulmamış… Arka kısımla ilgili tek beğenmediğim nokta genelde büyük SUV’larda bulunan arka koltuk ayarının Koleos’ta olmaması.
Burada bir konuya ayrıca değineyim. Otomobilin sadece sürücü camında tek dokunuş açılma-kapanma özelliği var, açıkçası bu fiyattaki bir SUV’a bu durum pek yakışmamış.
Bose imzalı müzik sistemini beğendim. Basları biraz erken bozulsa da tizler gayet güzel.
Bagaj hacmi 538 litre… Koltukları yatırdığınızda düz bir yükleme zemini oluşuyor ve bagaj hacmi 1677 lt’ye çıkıyor. Koleos’ta akıllı bagaj kapağı denen sistem mevcut. Bagaj kapağının elektrikli olarak açılıp kapanmasının yanı sıra ayağınızı tamponun altına salladığınızda sensörler algılayıp bagaj kapağını otomatik olarak açıyor. Bu sistem elleriniz doluyken bagaj kapağını açmak istediğinizde gerçekten çok işe yarıyor. Bagajın yükleme eşiği yüksek.
Deri koltuklar çok rahat. Isıtma-soğutma özellikleri mevcut.
İç mekan detayları bitti, bakalım Koleos’un sürüşü nasıl?
Test aracım olan Koleos’ta 1.6 dCi dizel motor ve X-Tronic adlı CVT şanzıman bulunuyordu. 1.6 dizel motor 130 hp güç, 320 nm tork üretiyor. 1700 kg’luk Koleos CVT şanzımanın da etkisiyle pek atak bir araç değil. Fazla performans beklentiniz olmasın, ortalama bir performans sunuyor. Nissan’dan alınan CVT şanzıman, CVT standartlarına göre başarılı. Manuele alınca 7 oran üzerinde kilitleniyor. Hızlanmak istediğinizde her zaman devir sabit kalmıyor, manuele aldığınızda vites değişimi olayını taklit ediyor. Ancak EDC gibi çift kavramalı bir şanzımanı bu otomobilde daha çok isterdim, çünkü CVT şanzımanlardan sürüş zevki olarak çok daha iyiler. Bu otomobilde EDC kullanılmasının sebebi ufak arazi kaçamakları ve otomobilin ağır oluşundan kaynaklı olduğunu düşünüyorum.
Renault’nun dCi motorları genelde az yakıt tüketimiyle bilinir. Koleos’la sakin düz yol kullanımımda 7 lt, şehir içi trafiği ve biraz performanslı kullanımlarda ise 9.5-10 lt/100 km civarı tüketim rakamları gördüm. İlk bakışta rakamlar yüksek gibi gelse de 1700 kg’luk CVT şanzımanlı bir SUV için normal denebilir.
Test aracımda Nexen markalı lastikler mevcuttu. Pek kaliteli lastikler olmamasına rağmen otomobilin içinde yol sesi fazla duyulmuyordu. 120’den itibaren rüzgar sesi almaya başlayan Koleos’un rüzgar sesi yalıtımı yeterli. Yalıtımla ilgili tek beğenmediğim kısım motor sesi yalıtımı oldu, motor sesi bu segmente göre düşününcr beklenenden fazla içeri yansıyor. Bu durumda CVT şanzımanında payı var.
Koleos yüksek ve ağır bir otomobil olmasına rağmen virajlarda son derece iyi. 19” jantlar üzerinde ilerleyen otomobil direksiyon isteklerine güzel cevaplar veriyor. Çok zorladığınızda hafif yatma ve salınımlara girsede izine sadık kalıyor, sizi korkutmuyor. Direksiyon tabiki de hisli değil ama ağırlığı tam kıvamında.
Söylediğim gibi 19” jantlar üzerinden yürüyen otomobilin konforu da gayet başarılı. Süspansiyonlar hafiften sert gibi hissettirse de darbe emişini beğendim. Bu sınıftan beklenen konfor seviyesini, hatta biraz daha fazlasını sunuyor.
Son dönem Renault’larında bulunan Otomatik Park Sistemi Koleos’ta da mevcut. Ekran üzerinden dikey park, paralel park ve çapraz park seçeneklerinden birini seçiyorsunuz. Sistemi birçok kez denedim, genel anlamda sorunsuz.
Full LED farlar Touch yani baz versiyonda bile standart.
Sonuç olarak; 2017’nin son günlerinde olduğumuz bugünlerde Koleos’un Touch versiyonunda başlangıç fiyatları 2017 modelde 183.200, 2018 modelde ise 189.900 TL’den başlıyor.
Icon donanımlı test aracımın opsiyonlarla birlikte fiyatı 2017 model için 207.900 TL, 2018 model için 224.900 TL. Vergi sistemimiz sağolsun bu fiyatlarla 2.0 dCi motorlu modelin yanına bile yaklaşılmıyor 😀 (309.900 TL: Koleos 2.0 dCi 175 bg X-Tronic)
Özetle;
“Vay be” dedirten yönleri: Bagaj, iç mekan genişliği, motor, multimedya sistemi, otomatik park sistemi, yol tutuş, koltuklar
Orta halli dedirten yönleri: Konfor, şanzıman, malzeme kalitesi, yakıt ekonomisi, frenler
Pek olmamış dedirten yönleri: Sadece sürücü camında tek dokunuş olması, motor sesi yalıtımı, iç mekanda pratiklik eksikliği