Sık sık pahalı ve ciddi arızalar çıkartan, üretim hataları ile bazen kullanıcılarının canını sıkan, üzen bir markadır Alfa Romeo… Ama aynı zamanda bu sıkıntıların ardından müthiş motor sesi, keyifli sürüş özellikleri ve mükemmel İtalyan karakteriyle sıkıntıların hepsini unutturan, sahibinin sonraki aracını yine Alfa almak isteyeceği bir markadır Alfa Romeo…..
Geçmişte Giulia, Spyder, 33 Stradale ve 1960 Guiletta SZ gibi bağımlılık yapıcı ve erotik güzellikteki otomobilleri piyasaya çıkartan Alfa Romeo uzun zamandır eski ihtişamına kavuşamıyordu. Özellikle markanın 90’lı yılların sonlarından sonra iyice düşmeye başlayan popularitesi ve saygınlığı benim sinirimi bozuyordu.
Fiat Grubu geçen yıl Alfa’yı yeniden eski ihtişamına kavuşturmak için hazır olan planlarını açıkladı. Ve bu planın ilk meyvesi olan Alfa 4C’yi tanıttı. Bu 1.8 turbo 240 HP motorlu “tüy” kadar hafif küçük güzellik; Alfa’nın yaşatmak istediği saf sürüş hissi için, desteği olmayan direksiyon gibi petrolhead tarzı “formüllerle” yollara çıktı.
Şuan satılan Guiletta ve Mito gibi modellerle yediği “dayanıksız” damgasından bir nevi kurtulan Alfa; bu modellerinde sürüş keyfi ve tasarım konusunda yine marifetlerini konuşturuyor. Fakat bu modellerde eski Alfa ruhunun bir miktar eksik olduğu ise Alfa yöneticileri tarafından bile kabul ediliyor… Eskiden olduğu gibi arkadan itişli (yazar Mert GÜNGÖR burada aşırı seviniyor!!) modeller çıkaracak olan marka, 2016’da Giulia ile eski güzel günlerine dönmeyi planlıyor. Alfa’nın yeni modellerinin nasıl olacağını merakla bekliyorum.