Mazda standında bir kahraman vardı, bir keyif kahramanı…. Yeni Mazda MX-5…. 80’lerden beri roadsterların kralı olan bu otomobil, ayrıca dünyanın en çok satan roadsteri. Kendisi otomobil ve sürücünün uyumu felsefesi üzerine yapılmış olduğu için tam bir sürücü otomobili. Yeni neslinde tasarımıyla, eski jenerasyonlarına olması gerektiği gibi gönderme yaparken aynı zamanda oldukça modern görünüyor. Tasarım olarak bence geçmiş-gelecek dengesi çok iyi tutturulmuş.
Yeni Mazda CX3 ise B-SUV segmenti bir otomobil. Özellikle ön konsolun ortasında yapılmış olan ilginç havalandırma tasarımı çok hoşuma gitti. Ülkemize 1.5 lt SKY-D 105 beygir dizel motor-otomatik şanzıman kombinasyonuyla gelecek.
CX3’ün lansmana özel fiyatları:
Mazda CX-5 ufak bir makyaj geçirmiş. Ön taraftaki makyajı dikkatli gözler farkedecektir.
Yeni Mazda 6, yine ön yüzünde CX-5 gibi küçük bir makyaja uğramış ama asıl haber iç mekandan. Bundan yaklaşık 1.5 yıl önce Mazda 6 ülkemize ilk geldiğinde incelemiştim ve herşeyiyle çok hoşuma gitmişti. Ama tek bir şey dışında.. Dokunmatik ekranın tasarımı. Böylesine güzel tasarlanmış ve ince düşünülmüş bir otomobilde o kadar kaba görünüyordu ki… Anlaşılan bu durumdan sadece ben rahatsız değilmişim ki Mazda biraz erken gelen makyajla bu sorunu çözmüş. Açıkçası ekranın yerinin ve şeklinin “toparlandığını” görünce otomobilin içinin hak ettiği tasarımı bulduğu düşüncesine vardım. Umarım bu şık sedan hak ettiği satış rakamlarına da kavuşur.
